Bak başta yalan yok… ismi çok masum geldi. “Extra Juicy Megaways” deyince aklıma çocukken içtiğimiz o meyve suları geldi. “Aman ne olacak, birkaç kiraz döner, limon geçer…” diye girdim oyuna. Ama oyunun öyle bir tokadı var ki… tatlı tatlı bir koyuyor, yüzüne gülümseme yayılıyor.
Bi’ açtım oyunu Slotter’dan, daha ilk spinle anladım olayın rengini. Kirazlar dönüyor, portakallar kayıyor, çarpanlar hop diye düşüyor. Ama öyle sıradan bir tempo değil, sanki meyve değil de jeton patlatıyorsun. O kadar akıcı, o kadar göz okşayan bir düzen var.
Yahu bu Megaways sistemi başlı başına bir olay zaten. Her satırda ayrı bir sürpriz. 117.649’a kadar kombinasyon mu olur? Oluyormuş işte. Spin atıyorsun, ekran bir anda tetris gibi doluyor. Hani “şimdi buraya bir çarpan düşse, oyun kopar” dediğin anda… gerçekten düşüyor.
Ve o bedava döndürmeler… işte orası tam şölen. Çarpan her tur artıyor, ekran kıpkırmızı, bi’ heyecan sardı mı insanı… telefonun şarjı bitiyor ama sen hâlâ oynuyorsun. Slotter’da öyle seri çalışıyor ki, bir an bile seni oyundan koparmıyor. Donma yok, bağlantı derdi yok. Sadece meyve… sadece kazanç.
Ya tamam, oyun güzel… ama ben bu kadar sevdiysem, işin %51’i Slotter sayesinde. Oyunun arayüzü zaten enerjik ama site de sana diyor ki, “kafana göre takıl, biz buradayız.” Kayıt işlemi, bakiye yükleme, oyun açılışı… her şey tıkır tıkır. Sanki elinde kahveni almışsın, meyve kokulu bir verandada oturuyorsun gibi.
Slotter bu oyunu öyle pürüzsüz çalıştırıyor ki, insanın sadece bir spin daha atasım geliyor. Hatta bazen kaybetsen bile “tamam ya, şimdi toparlarım” hissi hep içerde. Moral bozmuyor, yıpratmıyor.
Hayat her zaman tatlı değil ama bazen küçük şeyler insanın yüzünü güldürür. Extra Juicy Megaways de öyle bir şey işte. Yani oyun dedin mi sadece kazanmak değil mesele… bazen his, bazen kaçış, bazen huzur arıyoruz.
Ve bazen o huzur, dönen bir limonun içinden çıkar.
Bi’ tık uzağında. Slotter’da. Meyveler hazır. Sıra sende.
Bak şimdi… burçlara inanır mısın bilmem ama ben ne zaman kafa karışıklığı yaşasam açarım yıldız…
Yahu bu Halloween dedikleri şey sadece çocuklar kapı kapı dolaşsın diye mi var sanıyorsunuz? Yok…
The Dog House, valla dostum, bazen insan sadece tatlı bir kaçamağa ihtiyaç duyar. Pikniğe gitsem…
Yahu bazı oyunlar var… Açıyorsun, ilk bakışta “bu da ne şimdi” diyorsun. Ama sonra… bir…
Bak açık konuşalım. Vahşi Batı deyince aklıma önce kovboylar gelmiyor. Önce o altın sarısı bozkır,…
Bazı oyunlar vardır hani… İlk bakışta “Hmm bu ne ya?” dersin ama sonra bir dalarsın,…